Osmanlı İmparatorluğu, 1299 yılında Osman Gazi tarafından kurulmuş ve yaklaşık altı yüzyıl boyunca varlığını sürdürmüştür. Geniş bir coğrafyaya yayılan imparatorluk, zamanla ekonomik güç kaybı, iç karışıklıklar, dış baskılar ve teknolojik geri kalmışlık gibi sebeplerle zayıflamaya başlamıştır. 18. ve 19. yüzyıllarda Avrupa devletlerinin güçlenmesi karşısında Osmanlı İmparatorluğu gerilemeye ve topraklarını kaybetmeye başlamıştır.
19. yüzyılın sonlarına doğru Osmanlı İmparatorluğu, Balkanlar’daki bağımsızlık hareketleri, Rusya’nın ve diğer Avrupa devletlerinin himayesindeki milli hareketlerle karşı karşıya kalmıştır. 1912-1913 Balkan Savaşları’nda büyük toprak kayıpları yaşayan Osmanlı İmparatorluğu, ardından I. Dünya Savaşı’na girmiştir. Savaş sırasında Osmanlı Devleti’nin başlıca müttefikleri olan Almanya ve Avusturya-Macaristan İmparatorluğu’nun yenilmesiyle Osmanlı İmparatorluğu da savaştan mağlup ayrılmıştır.
30 Ekim 1918’de Mondros Ateşkes Antlaşması’nı imzalayan Osmanlı İmparatorluğu, İtilaf Devletleri tarafından işgal edilmiş ve imparatorluğun parçalanması için Sevr Antlaşması tasarlanmıştır. Ancak Türk milleti bu duruma karşı çıkmış ve Kurtuluş Savaşı’nı başlatmıştır. 29 Ekim 1923’te Türkiye Cumhuriyeti’nin kurulmasıyla Osmanlı İmparatorluğu resmen sona ermiş ve Osmanlı Devleti’nin yerine Türkiye Cumhuriyeti geçmiştir. Bu tarihten itibaren Osmanlı İmparatorluğu tamamen yıkılmıştır.
Osmanlı Devleti’nin son dönemi ve çöküş süreci
Osmanlı Devleti’nin son dönemi, 19. yüzyılın ortalarından itibaren zorlu bir süreç yaşamıştır. Devletin ekonomik, askeri ve siyasi yapısında ciddi zayıflamalar meydana gelmiş ve çöküş süreci hız kazanmıştır.
Bu dönemde Osmanlı Devleti, Avrupa’daki güçlü devletler karşısında geri kalmış ve yavaş yavaş toprak kaybetmeye başlamıştır.
- Devletin içinde bulunduğu ekonomik kriz
- Yönetimdeki hatalar
- Askeri alandaki başarısızlıklar
Osmanlı’nın son döneminde yapılan reformlar ise devleti kurtaramamış, çöküş süreci durdurulamamıştır.
Osmanlı Devleti’nin topraklarını kaybetmesiyle birlikte, çeşitli uluslar ve topluluklar bağımsızlık mücadelelerine girmiş ve imparatorluk parçalanmıştır.
Sonuç olarak, Osmanlı Devleti’nin son dönemi ve çöküş süreci, tarihte önemli bir dönüm noktası olarak değerlendirilmektedir. Bu süreç, birçok faktörün etkileşimi sonucunda gerçekleşmiş ve Osmanlı’nın tarihteki yerini belirlemiştir.
I. Dünya Savaşı’nın etkisi ve Osmanlının yenilgisi
İ. Dünya Savaşı, 1914-1918 yılları arasında gerçekleşmiştir ve dünya tarihinde büyük bir etkiye sahiptir. Savaş, birçok ulusu etkilemiş ve yıkıcı sonuçlara neden olmuştur. Osmanlı İmparatorluğu da savaşın etkilerinden nasibini almış ve büyük bir yenilgi ile karşı karşıya kalmıştır.
Osmanlı İmparatorluğu, savaşa girerek Almanya ve Avusturya-Macaristan İmparatorluğu’nun yanında yer almıştır. Ancak, Osmanlı Ordusu savaş boyunca bir dizi yenilgi almış ve toprak kayıpları yaşamıştır. Bunun sonucunda, Osmanlı İmparatorluğu savaşı kaybetmiş ve büyük bir çöküş yaşamıştır.
Savaşın sonunda Osmanlı İmparatorluğu, Mondros Mütarekesi ile işgal altına girmiştir. İşgal sonucu Osmanlı toprakları birçok farklı ulus tarafından paylaşılmış ve Osmanlı Devleti’nin sonu gelmiştir. Bu durum, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurulmasına kadar süren bir sürecin başlangıcı olmuştur.
İ. Dünya Savaşı’nın etkileri hala günümüzde de hissedilmektedir. Savaş, dünya haritasını değiştirmiş ve birçok ulusun kaderini etkilemiştir. Osmanlı İmparatorluğu’nun yenilgisi ise Türkiye’nin bugünkü sınırlarını belirlemiştir.
Mondros Mütarekesi ve işgal süreci
Mondros Mütarekesi, Osmanlı İmparatorluğu ile İtilaf Devletleri arasında, I. Dünya Savaşı sırasında imzalanan ateşkes anlaşmasıdır. 30 Ekim 1918’de imzalanan bu mütareke ile Osmanlı Devleti’nin savaştan çekilmesi kabul edilmiş, aynı zamanda İtilaf Devletleri’nin Osmanlı topraklarını işgal etme hakkı da garanti altına alınmıştır. Mondros Mütarekesi’nin imzalanmasıyla birlikte İtilaf Devletleri, Osmanlı topraklarına askeri harekat düzenlemeye başlamıştır.
İşgal süreci ise, Mondros Mütarekesi sonrasında başlayan ve Osmanlı topraklarının işgali anlamına gelmektedir. Bu süreçte İtilaf Devletleri, Anadolu’nun çeşitli bölgelerini işgal etmiş, Osmanlı İmparatorluğu’nun yıkılmasına ve sonrasında Türkiye Cumhuriyeti’nin kurulmasına zemin hazırlamıştır. İşgal süreci, Türk halkı üzerinde büyük bir ekonomik, sosyal ve kültürel yıkıma neden olmuş ve milli mücadele hareketinin doğmasına sebep olmuştur.
- 30 Ekim 1918 tarihinde imzalanan Mondros Mütarekesi, Osmanlı Devleti’nin I. Dünya Savaşı’ndan çekilmesini sağlamıştır.
- Mütareke ile birlikte İtilaf Devletleri, Osmanlı topraklarını işgal etme hakkını elde etmiştir.
- İşgal süreci, Osmanlı topraklarının işgal edilmesi ve Türk halkı üzerinde büyük zararlara yol açmıştır.
Kurtuluş Savaşı ve Ankara Hükümeti
Türk Kurtuluş Savaşı, 19 Mayıs 1919’da Mustafa Kemal Paşa’nın Samsun’a çıkmasıyla başladı. Ankara Hükümeti ise TBMM’nin kurulmasıyla oluşturuldu. Türk milleti, işgal altındaki topraklarını geri almak ve bağımsızlığını kazanmak amacıyla büyük bir mücadele verdi. Kurtuluş Savaşı, 1922 yılında düşmanların büyük bir hezimete uğramasıyla son buldu.
Ankara Hükümeti, Türkiye’nin bağımsızlığı için uluslararası alanda tanınma mücadelesi verdi. Mustafa Kemal Atatürk önderliğindeki Ankara Hükümeti, Lozan Antlaşması’nı imzalayarak Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşunu sağladı. Bu dönemde Türkiye’nin sınırları belirlendi ve uluslararası alanda egemen bir devlet haline geldi.
- Kurtuluş Savaşı, Türk milletinin bağımsızlık mücadelesinin en önemli dönemlerinden biridir.
- Ankara Hükümeti, Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluş sürecinde önemli bir role sahiptir.
- Mustafa Kemal Atatürk, Kurtuluş Savaşı’nı yöneterek Türk milletinin zafer kazanmasını sağladı.
Lozan Antlaşması ve resmi olarak Osmanlının sona ermesi
Lozan Antlaşması, Türkiye Cumhuriyeti’nin çağdaş uluslar arası hukuka dayalı olarak tanınmasını sağlayan önemli bir dönüm noktasıdır. Bu antlaşma ile Türkiye’nin sınırları belirlenmiş, egemenliği kabul edilmiş ve bağımsızlığı resmen tescil edilmiştir. Osmanlı İmparatorluğu’nun sona ermesiyle birlikte artık Türkiye Cumhuriyeti olarak yeni bir devlet oluşmuştur.
Lozan Antlaşması, 24 Temmuz 1923 tarihinde imzalanmıştır ve ardından 6 Ağustos 1923’te yürürlüğe girmiştir. Bu antlaşma ile Türkiye’nin uluslararası alandaki statüsü belirlenmiş ve diğer devletler tarafından tanınmıştır. Osmanlı İmparatorluğu’nun resmi olarak sona ermesiyle artık Türkiye, kendi bağımsızlığına sahip bir devlet olarak varlığını sürdürmeye başlamıştır.
- Lozan Antlaşması, Türkiye’nin sınırlarını belirlemiştir.
- Türkiye Cumhuriyeti’nin egemenliği ve bağımsızlığı bu antlaşma ile tescil edilmiştir.
- 24 Temmuz 1923 tarihinde imzalanan antlaşma, 6 Ağustos 1923’te yürürlüğe girmiştir.
- Osmanlı İmparatorluğu’nun sona ermesiyle Türkiye Cumhuriyeti resmen kurulmuştur.
Bu konu Osmanlı tamamen ne zaman yıkılmıştır? hakkındaydı, daha fazla bilgiye ulaşmak için Osmanlı Devleti Tamamen Ne Zaman Bitti? sayfasını ziyaret edebilirsiniz.